Ergenlik sorunlu olmak zorunda mı?
Ergenlik çoğu kaynakta bir kriz, fırtınalı bir dönem olarak tanımlanmaktadır. Ergenliğin bir değişim bir başkalaşım dönemi olduğu yadsınamaz bir gerçek ancak bu değişime bir krizin eşlik etmesi ve fırtınalarla geçmesi her zaman görülen bir şey değil. Çoğunlukla ergenliğe dair gerçeği yansıtmayan bir takım önyargılara sahibiz. Bu yazıda bu önyargılar ayrıca bu dönemde yaşanabilecek olağan ve olağan üstü durumlar ele alınacaktır.
Ergenlik ile ilgili önyargıların başında ergenlik dönemine özgü davranışların kalıcı davranış biçimleri haline geleceği fikri gelir. Özellikle bu dönemde denenen bir takım riskli davranışların kalıcı sorun davranışlar haline geleceği şeklinde bir inanç yaygındır. Başka bir yargıda bu dönemin başlı başına sorunlu bir dönem olduğu büyüyünce bunların hepsinin geçeceğidir.
Bu dönemin temel sorunsalı kim olduğu, ne olduğu, nerden gelip, nereye gitmekte olduğudur. Dolayısıyla genç, kendisini, ailesini, inanç sistemlerini, yaşamı ve ölümü sorgular. Bu sorgulama bazen aileler tarafından tehdit olarak algılanır. Çocuklarının bu sorgulamalarını hatta bazen eleştirilerini "başka bir çocuk oldu tanıyamıyoruz" diyerek karşılayabiliyorlar. Gencin denediği giyim tarzı, saç modeli, hobileri yetişkin yaşamında da devam edeceği anlamına gelmez. Gelecek ile ilgili tasarımları da değişime açıktır. Doktor olmayı hayal ederken başka bir gün bu mesleğin ona göre olmadığını düşünebilir. Pek çok sağlıklı ergen, aile içi çatışmalar, akademik zorluklar, akran ilişkilerinde sıkıntılar yaşayabilir. Bunlara rağmen çoğu ergen bu dönemden kendisi ve ailesi ile ilgili olumlu düşünceler taşıyarak yetişkin yaşama geçer.
Gelelim riskli davranışlara, ergen olmak risk almak demektir. Bedeni büyürken genç insan bedeninin sınırlarını keşfe çıkar. Kendi sınırlarını keşfederken toplumun sınırlarını da keşfeder. Risk alırken haz arayışı içinde olan genç toplum tarafından gerçeklik ilkesine davet edilir. Bu dönemde yasalarla başı derde giren bir genç yetişkin yaşamda iflah olmaz bir suçlu olacak diye bir şey yok. Yaygın olarak rastlanan risk davranışlarından birisi de alkol ve sigara kullanımıdır. Alkol ve sigara deneyen çok sayıda ergen vardır. Ama çok azı "bağımlı" olur. Anlaşılan bizim bu arada sırada risk alan ergenlerle bunu kalıcı bir soruna dönüştürebilecek ergenleri birbirinden ayırmamız gerekmektedir. Bu noktada belirtilecek en önemli şey sorun davranışların yetişkin yaşamına aktarılmasında ergenlik öncesi dönemlerde yaşanılan sıkıntıların etkin bir rol oynadığıdır.
Bu dönemde sıkça rastladığımız bir başka yaklaşım da genç ne yaşarsa yaşasın bunu ergenlik döneminin büyümenin bir parçası olarak görmektir. Genç depresyon, panik bozukluk, anksiyete gibi ciddi problemler yaşarken bunun büyüyünce geçeceğini düşünmek genç adına yapılabilecek en kötü şey olur. Eğer genç yoğun korkular, kaygılar yaşıyorsa uyku düzeni beslenme düzeni dikkat çekici bir biçimde günlük yaşamındaki aktivitelere katılmasını engelleyecek biçimde bozulmuşsa bunu dikkate almak gerekir. Bu durumda atılacak ilk adim ise gencin gerekli profesyonel yardımları almasını sağlamaktır.

merhaba
YanıtlaSil