21 Ocak 2015 Çarşamba
9 Ocak 2015 Cuma
Ergenlik sorunlu olmak zorunda mı?
Ergenlik sorunlu olmak zorunda mı?
Ergenlik çoğu kaynakta bir kriz, fırtınalı bir dönem olarak tanımlanmaktadır. Ergenliğin bir değişim bir başkalaşım dönemi olduğu yadsınamaz bir gerçek ancak bu değişime bir krizin eşlik etmesi ve fırtınalarla geçmesi her zaman görülen bir şey değil. Çoğunlukla ergenliğe dair gerçeği yansıtmayan bir takım önyargılara sahibiz. Bu yazıda bu önyargılar ayrıca bu dönemde yaşanabilecek olağan ve olağan üstü durumlar ele alınacaktır.
Ergenlik ile ilgili önyargıların başında ergenlik dönemine özgü davranışların kalıcı davranış biçimleri haline geleceği fikri gelir. Özellikle bu dönemde denenen bir takım riskli davranışların kalıcı sorun davranışlar haline geleceği şeklinde bir inanç yaygındır. Başka bir yargıda bu dönemin başlı başına sorunlu bir dönem olduğu büyüyünce bunların hepsinin geçeceğidir.
Bu dönemin temel sorunsalı kim olduğu, ne olduğu, nerden gelip, nereye gitmekte olduğudur. Dolayısıyla genç, kendisini, ailesini, inanç sistemlerini, yaşamı ve ölümü sorgular. Bu sorgulama bazen aileler tarafından tehdit olarak algılanır. Çocuklarının bu sorgulamalarını hatta bazen eleştirilerini "başka bir çocuk oldu tanıyamıyoruz" diyerek karşılayabiliyorlar. Gencin denediği giyim tarzı, saç modeli, hobileri yetişkin yaşamında da devam edeceği anlamına gelmez. Gelecek ile ilgili tasarımları da değişime açıktır. Doktor olmayı hayal ederken başka bir gün bu mesleğin ona göre olmadığını düşünebilir. Pek çok sağlıklı ergen, aile içi çatışmalar, akademik zorluklar, akran ilişkilerinde sıkıntılar yaşayabilir. Bunlara rağmen çoğu ergen bu dönemden kendisi ve ailesi ile ilgili olumlu düşünceler taşıyarak yetişkin yaşama geçer.
Gelelim riskli davranışlara, ergen olmak risk almak demektir. Bedeni büyürken genç insan bedeninin sınırlarını keşfe çıkar. Kendi sınırlarını keşfederken toplumun sınırlarını da keşfeder. Risk alırken haz arayışı içinde olan genç toplum tarafından gerçeklik ilkesine davet edilir. Bu dönemde yasalarla başı derde giren bir genç yetişkin yaşamda iflah olmaz bir suçlu olacak diye bir şey yok. Yaygın olarak rastlanan risk davranışlarından birisi de alkol ve sigara kullanımıdır. Alkol ve sigara deneyen çok sayıda ergen vardır. Ama çok azı "bağımlı" olur. Anlaşılan bizim bu arada sırada risk alan ergenlerle bunu kalıcı bir soruna dönüştürebilecek ergenleri birbirinden ayırmamız gerekmektedir. Bu noktada belirtilecek en önemli şey sorun davranışların yetişkin yaşamına aktarılmasında ergenlik öncesi dönemlerde yaşanılan sıkıntıların etkin bir rol oynadığıdır.
Bu dönemde sıkça rastladığımız bir başka yaklaşım da genç ne yaşarsa yaşasın bunu ergenlik döneminin büyümenin bir parçası olarak görmektir. Genç depresyon, panik bozukluk, anksiyete gibi ciddi problemler yaşarken bunun büyüyünce geçeceğini düşünmek genç adına yapılabilecek en kötü şey olur. Eğer genç yoğun korkular, kaygılar yaşıyorsa uyku düzeni beslenme düzeni dikkat çekici bir biçimde günlük yaşamındaki aktivitelere katılmasını engelleyecek biçimde bozulmuşsa bunu dikkate almak gerekir. Bu durumda atılacak ilk adim ise gencin gerekli profesyonel yardımları almasını sağlamaktır.
3 Ocak 2015 Cumartesi
Özgeçmiş
( 2011), Hacettepe Üniversitesi Deneysel Psikoloji alanında yüksek lisans derecesi.
Profesyonel deneyim: [ Nisan-Mayıs 2004 ] Atatürk Çocuk Yuvası Projesi, Ankara, Keçiören. Doç. Dr. Sibel Kazak Berument’in başlattığı projede gönüllü çalışan,
(Şubat- Mart 2005 ) Ankara Dışkapı SSK Hastanesi’nde gönüllü stajer ,
(Güz dönemi 2005) Prof. Dr. Nuray Karancı’nın liderliğinde yürütülen kültürlerarası araştırma anketörlüğü,
Profesyonel deneyim: [ Nisan-Mayıs 2004 ] Atatürk Çocuk Yuvası Projesi, Ankara, Keçiören. Doç. Dr. Sibel Kazak Berument’in başlattığı projede gönüllü çalışan,
(Şubat- Mart 2005 ) Ankara Dışkapı SSK Hastanesi’nde gönüllü stajer ,
(Güz dönemi 2005) Prof. Dr. Nuray Karancı’nın liderliğinde yürütülen kültürlerarası araştırma anketörlüğü,
( Ağustos 2005-Ocak 2010) Barış Özel Eğitim Merkezi’nde çalışan.
(Ocak 2010- ...) Bakırköy Gençlik Danışma ve Sağlık Hizmet Birimi’nde psikolog olarak çalışmaya halen devam etmektedir.
Katıldığı toplu etkinlikler
(17 Şubat 2005), “Kaynaştırma Eğitimi ve Öğretmenlere Psikolojik Danışma Hizmeti” başlıklı hizmet içi seminerde konuşmacı, Barış Özel Eğitim Merkezi,
(2 Kasım 2006), “İnsan ve Hayvan Yüzlerinde Dört Temel Duygunun Otistik ve Diğer Gelişimsel Bozukluklarda Algılanması) başlıklı makalenin İngilizceden Türkçeye çevirisi ve Barış Özel Eğitim Merkezi’ne devam etmekte olan ailelere sunumu,
(13-14-15 Nisan 2007), Uluslararası Avrupa Beden Psikoterapisi Derneği eğitimcilerinden Psikoterapist Dr. Enver Çesko’nun eğitmenliğinde Beden Psikoterapisi'ne Giriş Eğitimi.
(14-15-16 Temmuz 2007), Çocuk Değerlendirme Kursu, Doç. Dr. Gülsen Erden’in eğitmenliğinde, Türk Psikologlar Derneği.
(27-28 Aralık 2008), Nöropsikolojik Test Eğitimi, Wisconsin Kart Eşleme Testi, Psikofizyoloji ve Nöropsikoloji Derneği.
(27 Ekim-22 Aralık 2010), Oyun Terapisi Eğitimi, Uzm. Psk. Dan. Filiz Çetin liderliğinde.
(Eylül 2011- Haziran 2012), çocuk çizimlerinin projektif yöntemlerle değerlendirilmesi eğitimi, Uzm. Psk. Funda Akkapulu Aydın liderliğinde, Roschach ve Projektif Testler Derneği.
(11-12 Şubat 2012) D-10 testi eğitimi, Lisbeth Brolles liderliğinde, Roschach ve Projektif Testler Derneği.
(12-13-14 Eylül 2012) II.Ulusal Roschach ve Projektif Testler Kongresi'nde "Kayıp Deneyiminin D-10 Testi ile Değerlendirilmesi ve Bulguların Tedavi Sürecinin Belirlenmesine Katkısı" başlıklı sözel bildiri sunumu.
Bir Ağaç Çiz Testi
Kinestetik Aile Çiz Testi
Tılsımlı Aile Çiz Testi
D-10 Testi
Bir Ev, Bir Ağaç, Bir İnsan Çiz Testi
Wisconsin Kart Eşleme Testi
İşaretleme Testi
Stroop Testi
Sayı Dizisi Öğrenme Testi
Kaydol:
Yorumlar (Atom)


